25 Mar sanal kumar, bahis, şans, talih oyunları ceza davaları
sanal kumar, bahis, şans, talih oyunları ceza davaları
(5) Cinsel istismar içinbaşvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine nedenolması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. (2) Terk dolayısıyla mağdur birhastalığa yakalanmış, yaralanmış veya ölmüşse, neticesi sebebiyle ağırlaşmışsuç hükümlerine göre cezaya hükmolunur\. Her yatırımınıza ek bonuslar ve cashback fırsatlarından yararlanın. paribahis\. (3) Cumhuriyet savcılığıncamadde kapsamına giren suç nedeniyle önödeme işlemi yapılmadan dava açılması veyadava konusu fiilin niteliğinin değişmesi suretiyle madde kapsamına giren birsuça dönüşmesi hâlinde de yukarıdaki fıkra uygulanır. – (1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyetebağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikâyette bulunmadığıtakdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. (5) Aynı fiilden dolayı her nesuretle olursa olsun tekrar yargılanması gereken hükümlünün, sonradanyargılanan suça ait üçüncü fıkrada yazılı esasa göre belirlenecek zamanaşımıgöz önünde bulundurulur. (2) Fiili işlediği sırada onikiyaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, busürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamışolan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer. (4) Bu madde hükümleri kanununayrıca belirttiği hâllerde uygulanır. (9) Mükerrirlere özgü infazrejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin, itiyadisuçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakkında da uygulanmasınahükmedilir. (2) Hakkında güvenlik tedbirinehükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kuruluncadüzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veyaönemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine mahkeme veya hâkim kararıylaserbest bırakılabilir. (3) Cezası ertelenen hükümlühakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresibelirlenir.
(2) Bu fiilin bir ticari işletmenin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde işletme sahibi gerçek veya tüzel kişiye bin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. Çünkü bu düzenleme ile, özel yasasında idari yargıyı görevli kılmayan tüm idari yaptırımlara karşı adli yargı yolu düzenlenmiştir. Bend ile “anılan işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde idari yargının görevli olacağı” hükmü getirilmiştir. Böylece, idari yargı yolu için ya yasada açıkça idari yargın görevlendirilmesi ya da idari yargının görev alanına giren bir işlemin de tesis edilmiş olması gerekmektedir. Anayasamız yargı ayrılığı rejimini benimsediğinden, adli cezalar adli yargı organlarınca verilip, kendi usulünce itiraz veya temyize tabi idi. İdari cezalar ise, temelde idari işlem olduğundan idari yargı denetimine tabi idi. Tipik idari işlem olmakla birlikte bazı cezalarla ilgili olarak kanun koyucu adli yargı yolu öngörmüştür. (Örneğin; tapu ve nüfustan kaynaklanan işlemler, 1608 sayılı yasa uyarınca verilen cezalar, 3194 sayılı yasanın 42. maddesi uyarınca verilen cezalar, 506 sayılı yasa uyarınca verilen cezalar gibi.) Ancak Anayasa Mahkemesi, bu tür düzenlemeleri peyderpey iptal edip, idari yargı yolunu açmıştır[39]. Yasa koyucu da AYM’nin bu iradesi paralelinde zaman içinde hem yargı yoluna ilişkin yanlışları düzeltmiş hem de, birçok adli cezayı idari cezaya dönüştürme yoluna girmiştir. Ì Dilencilik yapan kişiye 50 Türk lirası idari para cezası verilir. Bundan sonra Kabahatler Kanununun yasalaşma süreci ele alınarak, özellikle Türk Yargı örgütüne Anayasal düzeyde etki eden “itiraz mercii”ne ilişkin yaşanan safha tahlil edilecektir. Maddesi ile, yargı ayrılığı rejimine göre şekillenen Türk Yargı Sisteminin ezberi bozulmuştur.
- Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.
- (3) Muhafaza edilmek üzerekendisine resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenleelkonulmuş olan malın dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniylekaybolmasına veya bozulmasına neden olan kişi, adlî para cezası ilecezalandırılır.
Ancak bu şartların varlığı halinde ilgili mevzuat gereği personel hakkında işlem tesis edilebilir. Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun veya ilgili maddeler Resmî Gazetede yayımlanır. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.
Bir kere, Değişiklik Teklifine göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri aynı gün yapılacaktır (m.4). İkinci olarak, Değişiklik Teklifi, hem Cumhurbaşkanına ve hem de TBMM’ye seçimlerin yenilenmesine karar verme yetkisi vermektedir (m.12). Değişiklik Teklifine göre, “seçimlerin yenilenmesi” demek, hem TBMM seçimlerinin, hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yenilenmesi demektir. Yani Cumhurbaşkanı isterse kendi seçimlerini de yenilemek kaydıyla, TBMM’nin seçimlerini yenileyebilmekte, yani onun görevine son verebilmektedir. TBMM de, isterse, kendi seçimlerini de yenilemek kaydıyla, Cumhurbaşkanının seçimlerini yenileyebilmekte, yani onun görevine son verebilmektedir. 10 Aralık 2016 tarihli Anayasa Değişikliği Teklifi 21 maddeden oluşuyor. Teklifteki idare hukukumuzu alt üst eden hükümlerden de bahsetmeyeceğim. Ben sadece bir iki maddeden hareketle teklif edilen hükûmet sistemini eleştireceğim.
Anayasa Mahkemesi Başkanı zillet ittifakının yüksek yargıya yuvalanmış hastalıklı koludur. Yargıtay’ın bile bile borçlu zararına hareket kavramı konusundaki kararlarında bir yeknesaklıkyoktur. ► Dilekçede, tazminat talebine sebep olan davanın ve hakimin sorumluluğunu gerektiren fiilin özeti yer almalıdır. Sonuç olarak, her iki görüşün de haklı ve güçlü yönleri olmakla birlikte, hakim sorumluluğunun gerekli olduğu, ancak bu müessesenin hakimi baskı altında tutma yoluna dönüşmemesi için katı koşullara bağlanması gerektiğini düşündüğümüzü belirtmek gerekir. Bir başka görüş ise; “hakimin her kusurundan değil, ağır kusuru sebebiyle sorumlu tutulması gerektiğini, vazifesini ifa için bilmesi zaruri olan veya gözü önüne konan hukuki mefhumlara önem vermemesi neticesi olan zarardan sorumlu tutulmasının adalet icabından olduğunu” ileri sürmektedir[11]. B-Mevcut Sistemde İdari Yargı hakimleri aleyhine Danıştay’da dava açılması olanaklı olup (Danıştay Özel bir daire belirleyebilir) içtihatların bu yönde oluşması sağlanmalıdır. Netice itibariyle, hakimlerin yargılama faaliyeti sebebiyle Borçlar Kanununun 41.ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 573 ve devamı maddelerden kaynaklanan şahsi tazmin sorumluluğu bulunmaktadır. Devletin “baba” olara görülmeyip, halkın halk için, halka hizmet için oluşturduğu bir aygıt olarak görüldüğü çağdaş devlette; idareye kamu hizmeti için verilen sınırsız gücün meşru kanallarda kalmasının sağlanmasında; idarenin etkin ve idarelerden bağımsız organlarca denetimi büyük önem arz eder. İdare Mahkemesine veya Danıştay’a tebliğinden itibaren 30 gün içinde taraflarca temyiz edilir. İdari yargının teşkilat şekli ve çalışma usulü ise kanunlarda belirlenmiştir. Yerel mahkeme kararlarına karşı, Bölge İdare Mahkemelerine veya Danıştay’a başvurulabilir. Öncelikle, yargının görevinin niteliği gereği diğer erk temsilcileri ile hiyerarşik sıralamaya girmemesi gerekir.
No Comments